Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Ahmet USLU

Ahmet USLU


1936 MONTREUX BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ VE TÜRK ORDUSUNUN ÇANAKKALE'YE GİRİŞİ

20 Temmuz 2020 - 14:30

Lozan Antlaşması ile Çanakkale ve İstanbul Boğazı kıyıları, Marmara Denizi’ndeki adalar, Gökçeada, Bozcaada, Tavşan Adası ve Semadirek adası askersizleştirilmiş olacaktı.
Türk Hükümeti’nin temsilcisinin başkanlığında Lozan’a imza koyan devletlerin temsilcilerinden oluşan bir Boğazlar Komisyonu kurulacak ve bu komisyon Boğazlardan geçecek olan savaş gemilerine nezaret edecekti. Boğazlar Komisyonu Milletler Cemiyeti’nin koruması altında görev yapacaktı. Savaş tehlikesi belirdiğinde veya savaşta, on bin kişilik bir güç (Milletler Cemiyeti’nin kurucusu dört büyük devletin göndereceği) Boğazları
koruyacaktı.
                        Türkiye Cumhuriyeti 10 Mart 1936 tarihinde Lozan’ı imzalayan devletlere, dünyadaki hızlı silahlanma karşısında boğazların savunmasız bırakılamayacağını ileri sürerek olayın sadece boğazlardan geçiş sorunu değil, Türkiye’yi ilgilendiren bir savunma ve güvenlik sorunu olduğunu dile getiren bir nota verdi. Nota İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği tarafından olumlu karşılandı. Yunanistan Türkiye’nin notasını gerekçe göstererek Ege
adalarının savunmasının güçlendirilmesi gerektiğini ileri sürdü. Romanya önce Türkiye’nin görüşlerine sıcak bakmamışsa da, daha sonra o da Boğazlar konusunun uluslararası bir konferansta görüşülmesini kabul etti. 22 Haziran 1936’da Montreux’de (Möntrö) başlayan görüşmeler, 20 Temmuz 1936’da antlaşma ile sona erdi. Boğazların egemenliği ve güvenliği tamamen Türkiye Cumhuriyeti’nin denetimine geçti.  Çanakkale’de Montreux Sevinci ve Türk Askerinin Çanakkale’ye Girişi Çanakkale’de 20 Temmuz 1936 günü çok uzun bir gün oldu. 20 Temmuz 1936 günü
sabahtan beri Çanakkale’nin her tarafında büyük bir faaliyet görülüyordu. Şehirde caddelere taklar kuruluyor, şehir bir gelin gibi süsleniyordu. Gece yarısı Montreux’de toplanan konferans Türkiye’nin Boğazlar konusundaki isteklerinin haklılığını kabul ederek antlaşmayı imzalamaya hazırlanıyorlardı. Onyedi milyon nüfuslu Türkiye’nin tüm kalbi Montreux’den
gelecek imza haberini bekliyordu. Gece dakikalar bir türlü geçmek bilmiyordu. Nihayet radyo yayını keserek sevinçli
haberi verdi: “Boğazlar mukavelesi imzalanmaya başlandı” ve biraz sonra “Mukavele imzalandı.” Radyodan bu haberi duyan bütün Çanakkaleliler sokağa döküldüler. Gecenin sessizliği birden binlerce kişinin sevinç nidalarıyla bozuldu. Herkes hep bir ağızdan İstiklâl
Marşı’nı söyledi. Belki de Çanakkale o zamana kadar böyle gür ve güzel İstiklâl Marşı işitilmemişti. 21 Temmuz Salı günü güneş doğarken halk hâlâ sokaklardaydı. Şehrin her tarafında bayramlara has bir hareketlilik ve sevinç vardı.
              Çanakkale Valiliği, Türk askerinin saat 11.00’de Balıkesir yolundan şehre gireceği haberini resmen halka duyurdu. Halk saatler evvelinden Balıkesir yoluna  yığıldı.
Amiral Şükrü komutasında Yavuz dretnotu, Hamidiye kruvazörü, bir gambot ve denizaltılar Çanakkale Boğazı’nı doldurdular. Balıkesir yolunda Jandarma Efrat Okullarından bir taburla, bir süvari bölüğü ve bütün Çanakkale halkı toplanmıştı. Saat 11.00’de Çanakkale Valisi Hasan Nizamettin Ataker, Amiral Şükrü, Çanakkale Belediye Başkanı Osman Gürel, Türk Askerlerinin Komutanı Tümgeneral Hüsnü Kılkış şehre gelen birlikleri selamladılar. Yarbay İsmail Hakkı
komutasındaki Türk Piyadesi, Yavuz zırhlısının tam techizatlı bölüğü ile bandosu, topçular, motorize birlikler büyük bir intizamla onsekiz yıldır askere hasret çeken Çanakkale’ye girdiler. Törene havadan bir uçak filosu da katıldı. Türk uçakları Çanakkale Boğazı ve şehir
üzerinde güzel bir uçuş gerçekleştirdiler. “Yaşa!..”, “Varol!..” sesleri ve “Alkışlar” arasında Çanakkale’ye giren Türk askerine çiçek buketleri sunuldu. Bu manzara karşısında kadın erkek
binlerce Çanakkaleli sevinçten gözyaşlarını tutamadı. Cumhuriyet alanında konuşmalar yapıldı. Belediye Başkanlığınca şehre giren askerlere sigara ve şeker dağıtıldı. Bütün birlikler komutanların ve Çanakkale Valisinin önünde geçit resmi yaptılar. Saat
17.00’de Cumhuriyet Meydanında bir miting düzenlendi. Mitingin amacı anlatıldıktan sonra Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Başbakan İsmet İnönü’ye, Dışişleri Bakanı Dr.Tevfik Rüştü Aras’a ve Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’a teşekkür telgrafı
çekilmesi kararlaştırıldı. Gece Çanakkale Belediyesi tarafından Sinema bahçesinde ikiyüz kişilik bir ziyafet verildi. Ziyafetten sonra Yavuz zırhlısının bandosu bir konser verdi, asker
ve halkın katılımıyla büyük bir fener alayı düzenlendi. Denizde Yavuz ve diğer savaş gemileri çok güzel biçimde ışıklandırıldı.
                         22 Temmuz 1936 günü Çanakkale Belediye Başkanı Osman Gürel başkanlığında elli kişilik bir heyet Anafarta ve Arıburnu’na giderek “Mehmet Çavuş Anıtı” ile “İngiliz Mezarlığı”na birer çelenk koydular. Hamidiye kruvazörü ile bir piyade kıtası da Gökçeada’ya gitti. Tümgeneral Hüsnü Kılkış karargâhını Çanakkale’ye nakletti.
                         Türkiye’nin Her tarafından Yüzlerce Kutlama Telgrafı Çekildi Çanakkale Valisi ve Parti Başkanı Hasan Nizamettin Ataker, tüm vilayetlere bir telgraf çekerek Boğazların askerleştirilmesini müjdeledi (O sırada valiler aynı zamanda Partinin İl
Başkanı idiler).Vali Hasan Nizamettin Ataker’in telgrafı şöyleydi: “23 yıl önce harika zaferle Conkbayırı’nda kahramanca boğazı kapayan Ulu Önder’in yüksek siyasi dehasıyla bugün
yine boğazın her tarafı Türk Ordusu tarafından kâmilen işgal edilmiştir. Yurdun kapusu Cumhuriyet’in güvenli askerinin elindedir. Bütün parti arkadaşlarıma müjdeler kutlularım.”
Yurdumuzun dört bir tarafından gelen telgraflardan birkaç tanesini okuyalım:
“Şırnak’tan:
Aziz cumhuriyetin zaferden zafere kavuşturduğu biz evlatları Şırnaklılar geniş ve derin kıvanç içinde sabahlara kadar yavuklusunu bekleyen sevgililer gibi telgrafhane önünde
Montrö’nün zaferini bekleyerek buna da kavuştuk. Bize bu günleri veren cumhuriyet aziz partisine birer kere daha sarsılmaz güven ve şükranlarımızı sunarız. Hava Kurumu Başkanı Aken, Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı Özden”
“Nallıhan’dan:
Kurtuluşundan beri ulusumuza layık olduğu zafere ulaştıran yüce partimizin boğazlar meselesinden gösterdiği muvaffakiyetin telgrafı cumhuriyet alanında toplanan binlerce halka okundu. Duyduğumuz sevinç sonsuzdur. Ulu varlığımızın bekası dileği ile sonsuz saygı ve
bağlılıklarımızı arz ederiz.
İlçe Bay Y. R. Bilger, Şarbay E.Mutlu, Parti Başkanı E. Mutlu, Türk Hava Kurumu Başkanı Şükrü, Kızılay Başkanı F. Moren, Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı F. Gören”
“Şavşat’tan:
Yurdun çelikten kilidi olan boğazlar muahedesinin en büyük ve en ilgili devletlere tasdik ettirerek tam manasıyla ulusal menfaatlerimize uygun bir şekilde neticelenmesi suretiyle
ulusun istiklal ve hâkimiyetini bütün cihana bir daha tanıtan Türk ulusuna Şavşat halkının minnet ve şükranlarını sunar bu münasebetle cumhuriyete ve onun yegane koruyucusu başta
zati devletleri olmak üzere şanlı ordu ve komutanlarına candan bağlılıklarımızın arzı tazimatımız lütfen kabulünü dileriz.
Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Nedim Şarbay Resalat, Kızılay Başkanı Kenan, Çocuk Esirgeme Kurumu Musa, Hava Kurumu Başkanı Kemal” Çanakkale’ye gelen donanma ve Yavuz zırhlısı 24 Temmuz günü, sahili dolduran halk tarafından büyük sevgi gösterileri ile uğurlandı. Halk hep bir ağızdan “Çanakkale Atatürk demektir” diye bağırıyordu.
Başbakan İsmet İnönü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada ise şunları dile getiriyordu: “Tehlike karşısında bütün hudutlarımızda bütün kudretimizle hazırız.
Korkuya müstenit siyaset bilmiyoruz. Boğazları tahkim ettikten sonra sulhçu bir yol takip etmekten ayrılmayacağız.”
           Çanakkale’ye Türk askerinin girmesinden hemen sonra, 27 Temmuz günü saat 17.00’de Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, refakatinde Ordu Müfettişi Orgeneral Fahrettin Altay olduğu halde Çanakkale’ye geldi. Tınaztepe muhribiyle gelen
               Mareşal Fevzi Çakmak’ı Çanakkale Valisi Hasan Nizamettin Ataker, Tümgeneral Hüsnü Kılkış ve Belediye Başkanı Osman Gürel Eceabat’ta karşıladı. Motorla Çimenlik İskelesi’ne çıkan Mareşal Fevzi Çakmak ve beraberindeki heyeti binlerce halk ve asker karşıladı. Çimenlik Kalesi önünde tüm birlikleri teftiş eden Mareşal Fevzi Çakmak, biraz dinlendikten sonra otomobille Hastane  Bayırı’ndaki Uçak Karargâhı’nı ve Jandarma Karargâhı’nı denetledi. Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, Çanakkale’ye giren Türk birliklerinin burada yaptığı tahkimatı teftiş etti. Bu teftiş Çanakkale’nin Ordu açısından ne kadar önemli bir yer olduğunun bir göstergesiydi. Boğazları Türk Ordusu’nun güvenliğine teslim eden Montreux Boğazlar Sözleşmesi, Türkiye’nin ve Karadeniz’e kıyısı bulunan devletlerin güvenliği temeline dayalı olarak
hazırlanmıştır. Sözleşme, Boğazlardan geçiş ve Karadeniz’e ait hükümlerin tek nezaretçisi olarak Türkiye’yi adres göstermektedir. Montreux Boğazlar Sözleşmesi, Türkiye’nin elinde büyük bir güçtür.
20 Temmuz 1936 tarihinde imzalanan Montreux Boğazlar Sözleşmesi, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ne milletler arenasında kazandırdığı prestijin ve uyguladığı politikanın, kuvvet ve kudretin bir ürünü olarak tarihe geçti.   
                 Montrö Sözleşmesi ile Boğazların
                   Türk Egemenliğine Girmesi
Nedeniyle Başbakan İsmet İnönü’ye çekilen Telgraflar
Bayramiç’ten:
Montrö’de yurda bu yüksek sonucu kazandıran ve ulusun tarihine bu kere de sonsuz varlıklar katan bu kıvançlı günü heyecanlı duygularla kutlar ve Bayramiç halkının tükenmez şükran ve minnetlerini sunarız.
Bayramiç Şarbayı Böyükel
--------------------------------
Biga’dan:
Boğazlarımızın Türk milleti emniyet ve selametini temin edecek
şekilde muahadenin tasdik haberini büyük bir sevinç ve heyecanla aldık. Tarihimizin ulusal muvaffakıyeti ve mefahir faslına ilave eylediği siyasi zafer faslının kıymet ve ehemmiyeti önünde eğilerek bu şeref ve bu muvaffakıyeti bize bağışlayan siz buyuruğumuza en har ve derin şükran ve minnetlerimizi sunarız.
İdman Yurdu B. Recep, Türk Hava Kurumu Başkanı H. Yazar,Şarbay Sengil, İlçebay H. Yavuz, Kızılay Başkanı Sarıdal.
------
Eceabat’tan:
Türk ulusuna tam egemenliğini idrak ettiren bu mesut günü
hazırlayan ve yapan kudrete sonsuz saygı ve şükranlarımızı sunarız.
Şarbay Vural,
CHP İlçe Yönetim Kurulu Başkanı Güven.
------
Ezine’den:
Lozan muahedenamesini tamamlayan Montrö mukavelenamesiyle
boğazlar hâkimiyetimizi temin eden Cumhuriyet Halk Partisinin
muvaffakiyetini bütün Ezineliler candan kutlar tebrik ve derin
saygılarımızı sunarız.
İlçe Bay V. F. Ülkü, Şarbay ve Hava Kurumu Başkanı Rüştü,
Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı Rüştü, Kızılay Başkanı Ş. Yılmaz,
Parti Başkanı Şükrü.
Gelibolu’dan:
Montrö’de kazanılan zaferle ulusal yurdumuzun kapılarını
kapayacağımızı şu dakikada duyan Gelibolu halkı Cumhuriyet alanında en büyük bayramlarını candan gelen tezahüratla yaparlarken kendi partilerini saygı ve sevgi ile kutlarlar.
Şarbay Ali Armaoğlu, Parti Başkanı Bolayırlıoğlu,
Halkevi Başkanı Raif Güven, Ticaret Odası Başkanı B. H., Bakla
Zahire Borsası Başkanı Mustafa,
Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı İbrahim, Kızılay Başkanı İhsan,
İdman Yurdu Başkanı Ünal, Hava Kurumu Başkanı Rahmi
-----
Lâpseki’den:
İstiklal güneşi ile parlayan Türk gönülleri eserlere gark olan arıklı ve
sevimli bir gününe daha yetişmekle bahtiyardır. Türk’ün senelerden beri beklediği büyük milletin ezelden müştak olduğu, dünyanın ona ermek için gece gündüz beklediği bu pek büyük zaferi şu saat biz Lâpsekililer kutluyoruz. Asla grup etmeyen ebedi güneşin, cumhuriyet güneşinin dehşetli ışığı ile aydınlanan Türk hayatın hiçbir safhasında hazin olmayan daimi bir bahara erişmekle yeniden canlandı. Halkımızın sabahlara kadar yaşasın cumhuriyet, yaşasın koruyucu Atatürk sedaları memleketimizi çınlattı.
Gençler Birliği Başkanı H. Dinçer,Şarbay H. Gürel,
Parti Başkanı M. Tek, Hava Kurumu H. Gürel,
Ziraat Odası Başkanı S. Güngör
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum