Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

" Planlı üretim ve planlı pazarlama yapılamamaktadır"

Çanakkale Ziraat Odaları, TZOB Marmara Bölge Toplantısı için gittikleri Ankara’da Çanakkale Milletvekilleri Bülent Turan ve Jülide İskenderoğlu’nu makamlarında ziyaret edip, Çanakkale tarımıyla ilgili sorun ve talepleri ilettiler.

" Planlı üretim ve planlı pazarlama yapılamamaktadır"
26 Ekim 2018 - 15:06

Görüşmenin ardından Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin organize ettiği Marmara Bölge Toplantısına Çanakkale’de bulunan 10 Ziraat Odasıyla birlikte katılım sağladılar. Toplantıda bölge tarımının ve üreticilerimizin sorunlarını ilettiler.

Çanakkale Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı İsmail Kaya yaptığı konuşmada:

“Türkiye’nin değişik bölgelerindeki çiftçilerin karşı karşıya kaldığı tarımsal sorunların, aslında 110 ayrı ürün yetiştirildiği, 30 tane ürünün üretiminde de ülke üretim sıralamasının ilk 10’unda yer alan Çanakkale üreticimizin de bir sorunu olmaktadır. Biz her zaman üreticilerimizin yanında olarak bu sorunlarla mücadele ederek daha iyi kazanç sağlaması için çalışma yapmaktayız. Üreticinin ürünlerine değer kazandırma taraftarıyız. Bakanlığımızın açıkladığı kuru hububatta uygulanan gübre desteğinin 4 liradan, 8 liraya çıkarılması üreticilerimiz için çok önemli. Bu tarzdaki gelişmeler üreticileri ve bizi son derece memnun etmektedir. Üreticimizin en küçük sorununun bile ciddi şekilde incelenmesi görüşündeyiz. Bölge üreticilerimizin ve tarımının sorunlarını sıralayacak olursak:

Planlı üretim ve planlı pazarlama yapılamamaktadır. Dünyanın ne istediği, bizim hangi ürünü ne kadar ürettiğimiz ve ne kadarını pazarlayabildiğimiz dikkate alınmalıdır. Üretim miktarı önceden belirlenmeli, fiyat tahminleri yapılabilmelidir. Üreticinin önünü görmesi açısından bazı ürünlerin ekimden önce taban fiyatlarının belli olması büyük önem arz etmektedir.

Mazot, elektrik, ilaçlama, gübreleme, depolama, ambalajlama, nakliye gibi temel unsurların maliyetinde sorunlar yaşanmaktadır. Bu fiyatlar devamlı gözlem altında tutulmalı gerektiğinde müdahale yapılabilmelidir.

Ürünlerin pazarlamasında pazarlama kanalının uzunluğu üreticinin eline geçen fiyatı azaltırken, tüketicinin ödediği fiyatı arttırmaktadır. Pazarlama faaliyetlerinde aracıların aktif rol oynuyor olması üreticiler açısından çözüm bekleyen önemli bir sorundur. Üreticilerin aynı zamanda bir tüketici olduğu unutulmamalı bu sorunun çözülüp hem üreticinin hem de tüketicinin korunması gerekmektedir.

Üreticinin sırtındaki gereksiz yüklerin alınması üreticilerimizi büyük ölçüde rahatlatacaktır, üreticilerimizin ceplerindeki gereksiz ellerin çıkarılması için çalışmalar yapılmalıdır.

Son yıllarda uygulanmaya başlanan Entegre (Bütünleşik) Mücadele programlarının yaygınlaştırılmasında zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu konu üzerinde politikalar geliştirilmeli ve uygulanabilirliği sağlanmalıdır. Hastalıklarla mücadele noktasında üreticiler yalnız bırakılmamalı toplu mücadele için her türlü destek sağlanmalıdır.

Üretim sırasında aşırı ilaç ve gübre kullanımı hem insan sağlığı, hem de çevre açısından zararlıdır. Ayrıca gereğinden fazla miktarda kullanılan kimyasal ürünler maliyeti arttırmaktadır. Sebze-meyvedeki gerek tavsiye dışı uygulamalar ve gerek yüksek ilaç kalıntısı nedeniyle yer yer ihracatta iadelerle karşı karşıya kalınmaktadır. Tarımsal ilaç kullanımını düzenleyici daha etkin politikalar üretilmeli ve bu politikaların uygulanması denetlenmelidir. Toprak analizi başta olmak üzere diğer analizlerin yapılması yaygınlaştırılmalı, üreticiler kullanmaları gereken ilaç tip ve miktarlarını konu uzmanlarına danışmalı ve tavsiyelere uygun ilaç kullanmalıdır.

Bölgemizde sözleşmeli tarım yaygınlaştırılmalı ve sözleşmeli ekim yapılan bölgelerde ürün birim fiyatının belirlenmesi sürecinde yetkililerle birlikte üreticilerin de söz sahibi olarak her iki tarafa da uygun fiyatların belirlenmesi gerekmektedir.

Maliyet hesaplamaları sahaya inip üretici görüşleri alınarak yapılmalı hem üreticiyi hem tüketiciyi koruyan fiyatlar belirlenmelidir.

Doğrudan meyve üretim ve pazarlamasını kapsayan bir destekleme politikası bulunmamaktadır. Yaş meyve üreticileri sadece genel ürün grupları için verilen desteklerden yararlanmaktadır. Meyve üretimi desteklenerek kilogram bazlı destek uygulanmalıdır.

Yaş sebze meyve sektörü için etkin bir pazarlama sistemi ve organizasyonun kurulamamış olması mevcut sistemin ise aracılar tarafından kontrol ediliyor olması, hem ürün kayıplarına neden olmakta hem de üreticinin ürünlerini değerinde satmasının önüne geçerek bu kesimin çıkarlarını son derece olumsuz etkilemektedir.

Kırsal alandaki genç nüfusun azalması ve köylerin boşalması tarımsal üretimin bugününü ve yarınını olumsuz yönde etkilemektedir. Kırsalda azalan nüfusa bağlı olarak da tarlada çalışacak işçi bulma sorunu yaşanmaktadır.

Hayvancılıkta süt fiyatlarının düşük olmasına rağmen girdi maliyetlerinin yüksek olması sorun teşkil etmektedir.

Yem fiyatlarının pahalılığı dolayısıyla üretim yapamaz hale gelen hayvancılık işletmelerinde, ürün fiyatlarına paralel yem fiyatı uygulaması yapılmasının hiç şüphesiz işletme maliyetlerini düşürerek daha ucuza üretim yapmalarına imkan sağlayacaktır.” Dedi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum