Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

"TÜRKİYE BUNLARI YUTMUYOR, HELE ÇANAKKALELİ HİÇ YUTMUYOR"

Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan Adayı ve mevcut Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, İsmetpaşa Mahallesi’nde kentlilerle bir araya geldi. Toplantıda, Millet İttifakı Meclis Üyesi Adayları tanıtıldı.

28 Mart 2019 - 17:00

Gökhan, Kayra Kahvesi’nde gerçekleşen toplantıdaki konuşmasından başlıklar:

“BAZILARININ HUZURU KAÇTI”

“İttifak yapılıp bizler uzlaşınca, demokrasi için bir araya gelince bazılarının huzuru kaçtı. Bize laf etmeye başladılar yukarıdan. Buna zillet ittifakı dediler. Zillet ittifakı diyenler, geçmişte birbirlerine en ağır eleştirileri yapanlardır. ‘Hesap soracağız’ dediklerine yandaş oluyorlar.”

“ENGEL OLMAYI BAŞARAMADILAR”

“İyi parti seçimlere giremesin diye her yolu denediler. Unutmayın bunları. Bir ülkenin gelişmesi için demokrasinin önemli bir kavram olduğuna inanan Cumhuriyet Halk Partililerden 15 milletvekili istifa etti, grup kurdu, mecburen, kerhen kabul edilmek zorunda kaldı. Engel olmayı başaramadılar.”

“FETÖ’YÜ DOĞURAN, BÜYÜTEN GELİŞTİREN BUNLARDI”

“‘Yerel seçimde bu ittifakı bozar mıyız?’ diye ortaya olmadık şeyleri çıkardılar. İyi Partilileri ikna etmek için; sanki biz PKK ile, HDP ile ittifak yapmışız gibi gösterenler en sonunda FETÖ ile ittifak yaptığımızı söyleyerek ortaya çıktılar. Ne İyi Parti’nin ne Cumhuriyet Halk Partisi’nin ne HDP ne PKK ne terör örgütleriyle alakası yoktur. FETÖ ile hele hiç alakası yoktur. Çamur atanların bu ittifakları vardır. Onları unutmadık. İmralı’da ziyaretleri unutmadık. Şivan Perver’le fotoğrafları unutmadık. Dolmabahçe Sarayı’ndaki fotoğrafları unutmadık. FETÖ ile ilişkilerini hiç unutmadık. FETÖ’yü doğuran, büyüten geliştiren bunlardı. Türkiye bunları yutmuyor. Hele Çanakkaleli hiç yutmuyor.”

“BU TÜR HAKARETLERE BOYUN EĞMEYİZ, GEREKLİ DERSLERİ VERİRİZ”

“Çanakkalelinin bunu yutması mümkün değil. Bugüne kadar yutmadı yutmaz da. Biz zillet değil Millet İttifakı’yız. Bu ittifakı da demokrasi, barış ve kardeşlik için kurduk. Bunların süngüsü düşecek göreceksiniz. Bu sistemi değiştirmek mecburiyetinde kalacaklar. Bu sistem anti-demokratik bir sistemdir. Bu parti başkanlı sistem kesinlikle sağlıklı bir sistem değildir. Bu yüzden bu seçimler çok önemlidir. Her yerde millet ittifakının seçimleri kazanması şarttır. Bu tür hakaretlere boyun eğmeyiz, gerekli dersleri veririz.”

“‘ANANI DA AL GİT’, ŞEHİTLERE ‘KELLE’ DİYENLER BUNLAR. SİZLERİN OYLARI BU KAFA YAPISINI DEĞİŞTİRECEK”

“Bakan, ‘Bu adilere oy mu vereceksiniz?’ dedi. ‘Bu adiler’ dediği Türk halkı. Siz ittifaka oy verecek olanlar; bu kadar hakaret olur mu? Bunların derdi imanı bu ülkenin kaynaklarını kendi yandaşlarına peşkeş çekmek. Bu yüzden halkı da dışlıyorlar. Bunların şu sözlerini unutmayın: ‘Ananı da al git’, şehitlere ‘kelle’ diyenler bunlar. Sizlerin oyları bu kafa yapısını değiştirecek.”

“SEN CEBİNDEN Mİ VERİYORSUN? DEVLETİN KAYNAĞINI KULLANIYORSUN”

“İsmetpaşa Mahallesi eski ve kadim mahallerden. Bu mahallede en önemli yatırım; sosyal konutlar. Çabalarımı yıllardan beri sürdürüyorum. Toplantılarla süreçleri anlatıyorum. Bakanlığa müracaatımızı en son bildirdim. Her şey tamam, hazır bekliyoruz. Yeter ki riskli alan raporu çıksın, başlıyoruz. Bir bakan oraya gittiğinde; şöyle demiş: ‘Ayhan Bey’e oy verin. 1 Nisan’da gelelim temeli atalım.’ Buyur gel kardeşim at temeli. Elini tutan mı var? Niye başkası seçilince desteğinden vazgeçiyorsun? Senin görevin bu değil ki? Senin görevin o riskli alanları vatandaşın lehine kullanmak. Sadece orada CHP ve İyi Partili insanlar mı yaşıyor? Senin partilinin orada hakkı yok mu? Sen cebinden mi veriyorsun? Devletin kaynağını kullanıyorsun. Kaynağı ihtiyaç sahiplerine aynı şekilde vermek zorundasın. Sen tehdit, şantaj yapamazsın.”

“ŞANTAJ YAPANLARI ŞİDDETLE KINIYORUM”

“Küçük Sanayi’de dönüşümü yaptım. O binaları yeniledim ve sağlıklı bir ortam oldu. Atatürk Caddesi’ne doğru devamı için çabalıyorum. Küçük Sanayi’ye bir alan yaratacaklardı hala yaratamadılar. Hala daha bir iş yapamadılar. Yapsalar oraları da yenileyeceğiz. Kentsel yenilemeyi biz yapıyoruz. Barbaros’ta, Fevzipaşa’da yapıyoruz. Mahalleli orada kalıyor. Ama bunlar mahalleli oradan gitsin AVM yapalım derdinde. Niçin gönderiyorsun adamı? Niçin sosyal konutlardaki insanları oradan uzaklaştıracaksın? Bunun sözünü vermiyorsun. ‘Para almadan yenileyeceğim, insanların evlerini’ de oturup konuşalım. Bu noktada şantaj yapanları şiddetle kınıyorum. Bu kentin insanı hak etmemiştir, hak etmemektedir.”

“ADAM VİETNAM’DAN ARIYOR; ‘BAŞKANIM GÜZEL KONUŞTUN’ DİYOR”

“Bu kentte şöyle bir sloganımız var: Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bu çok önemli bir konu. Çocuklarımızı yoksul yetiştirmeyeceğiz ve yanlarında olacağız. Başkan olduğum günden beri hep okulları dolaşırım. Rahatsız oluyorlar bundan. ‘Niye dolaşıyor’ diyorlar. Geçenlerde bir elma dağıtalım dedik. Yasakladılar. Ben de dışarıda dağıttım. Bende çare var arkadaşlar. Beni konuşturmuyorlar 18 Mart’ta. Ben de çıkıyorum sosyal medyada konuşuyorum. Adam Vietnam’dan arıyor; ‘Başkanım güzel konuştun’ diyor. Biz yeter ki isteyelim. İstiyoruz, halkımızın refahını, esenliğini istiyoruz. Okullarda siyaset yaptığımı söylüyorlar. Hiç de yapmıyorum. Ben haddimi bilen bir insanım. Ben devlet adabı bilirim. Ben nerede ne yapacağımı bilirim.”

“BEN GÖREVİMİ YAPIYORUM”

“Orada okulun sorunlarını bana aktarırlar. Çözüm bulmak için gayret gösteririm. İşim gücüm bu benim. O okulda kim yaşıyor? Çocuk, öğretmen, veli. Toplumun geniş bir kesimini kapsıyor. Okulun ihtiyaçlarını da gidermek benim görevim. Ben görevimi yapıyorum. Okulun alt yapıları da benim görevim. Her sene kitap götürüyorum. Bunları sizin kaynaklarınızla yapıyorum. Onların böyle bir anlayışı yok. Üniversitede sabahları çorba dağıtıyorum. Ben de öğrencilik yaptım. Gençler, 1 dakika fazla uyumak için kahvaltı yapmıyor. O çocukların sağlıklı yetişmesi lazım. Onlara bir tas çorba veriyoruz. Karınlarına sıcak bir şey giriyor.”

“BELEDİYE BAŞKANIYIM, KİMSEYE ZARARIM DOKUNMADI, KİMSE ULAŞMAMA ENGEL OLAMAZ”

“Bizim partinin sırasında Halk Eğitim Merkezi var. Öğretmenlere bir ‘merhaba’ diyeyim dedim. ‘Tamam’ dediler. Sonra sabah ‘Başkan gelmesin’ dediler. Müdür, ‘Başkan gelmesin, yanlış anlaşılır’ demiş. Neden? Ben şu anda Belediye Başkanı’yım arkadaşlar. Kimseye bir zararım dokunmadı. Gittim. Gençler çay, kahve içiyorlardı teneffüste ‘merhaba’ dedim. İçeri girdim. ‘Merhaba değerli öğretmenler, sizleri rahatsız etmek istemiyorum ama sizlere ulaşmama kimse engel olamaz’ dedim. Onun için ‘merhaba’ dedim ve çıktım. Yine ulaşırım ve bu noktada kimseye hesap vermem.”

“BEN HADDİMİ BİLİRİM, ONLAR GİBİ SAYGISIZ DEĞİLİMDİR”

“Ben eğitim kurumlarında siyaset yapmıyorum ama arkadaşlar camilerde yapıyor, okullarda yapıyor. En son MEB bakanı velileri topluyor, orada da yapıyor. El insaf. Biz buna hassasiyet gösteriyoruz. Ben Siyasal Bilgiler Fakültesi bitirdim Ankara’da. Ben devlet adabı eğitimi aldım. Benim fakültemden, kaymakamlar, dış işleri mensupları, büyük elçiler çıkar. Ben haddimi bilirim. Nerede ne yapacağımı bilirim. Onlar gibi saygısız değilimdir.”

“KUL HAKKININ AFFI YOKTUR”

“Kul hakkının affı yoktur. Onun için kimseye kaynakları peşkeş çekmeden, hakları adil eşit, kul hakkı üstümüzde kalmaksızın dağıtıyoruz. Onun için alnım açık başım dik geziyorum. Hiç kimse bana 50 kuruşluk laf edemez. Ben yeni aday değilim. 17 yıldır başkanlık yapıyorum. Bugüne kadar bir tek leke yoktur.”

“BU SEÇİMLERDEN SONRA ARTIK SESİMİZİ YÜKSELTECEĞİZ. ARTIK EYLEM ZAMANI”

“Bu seçimlerden sonra artık sesimizi yükselteceğiz. Hadi seçimler var, yanlış anlaşılır, polemik olur diye çok bir şey demiyoruz. Seçimden sonra bu kentte hiçbir haksızlığa, hiçbir yolsuzluğa ses çıkarmadan durmayacağız. Yine hakkınız olan konularda mücadele ediyorum. Atikhisar Barajı, su kaynağımız, ormanlarımız bununla ilgili yapılan her türlü tecavüze sesimizi çıkaracağız. Sizlerden de beraber olmayı istiyorum. Suyumuzu, havamızı kirlettirmeyeceğiz. Ormanlarımızı kestirmeyeceğiz. Artık eylem zamanı. Açık ve net. Bunu yapmazsak, çocuklarımız bizim arkamızdan beddua eder. ‘büyüklerim bizim hakkımızı neden korumadınız?’ der. Hepimiz bu yörenin tadını sürdük bu çocuklara bu mirası bırakmamız lazım. Vebali büyük. Sadece bizim için mi kurulu bu dünya. Yüce Rabbim bunu emrediyor. Uymayan hak yer. Bu noktada diğer adayların ne düşündüğünü merak ediyorum.”

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum