Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

"YAŞAMAYI ÇOK FAZLA İSTİYORUM" DEDİ AMA OLMADI!

Bir süredir kansere karşı mücadele eden, hastalığı yüzünden bir bacağını kaybeden ve sosyal medyada umut dolu paylaşımlarıyla tanınan Neslican Tay aramızdan ayrıldı.

21 Eylül 2019 - 13:46

Neslican Tay, yoğun bakıma alınmadan önce paylaştığı son mesajında şunları söylemişti: ” Çünkü bunu yapmak zorundayım, savaşmak zorundayım, onu yenmek zorundayım. Çünkü gerçekten bu hayatta kalmak istiyorum. Çok acılı olacak yine bir sürü şey yaşayacağım hiç umurumda değil ben hayatta kalmayı, yaşamayı çok fazla istiyorum. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağım. Ben ağlarken çok çirkin oluyorum benim gözyaşım akmamalı” dedi ve gitti.

Ölümü ile Türkiye’yi yasa boğan Neslican’ın arkasından Çanakkale’den bazı taziye mesajları da paylaşıldı…

Avukat Güneş Pehlivan: Hastalığını tam üç defa yenmeyi başaran Neslican Tay’ı sonsuzluğa uğurlamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Işıklar içinde uyusun. Böylesine genç yaşta bir kayıp insan olan herkesi üzerdi. Ama hepimiz olağan olanın sınırlarından çok daha derin bir katmanda hissettik onun kaybını. Peki, nedenini hiç düşündünüz mü? İçimizde bir yerlerde hayata karşı dik duran, yaşam sevincini asla yitirmeyen, yaşamın bize unutturulan kıymetini çok iyi bilen, sudan sebeplerle, makul sebeplerle veya haklı sebeplerle bile olsun sızlanmayan, havlu atmayan, güçlü, sevgi dolu bir insanla derin bir bağ kurmuştuk. O, yaşamın acımasızlığından dem vurup dünyayı kötülemekten mazoşistçe bir zevk almak yerine ondan payına düşeni tüm iyi ve kötü yanlarıyla iliklerine kadar hissetmeyi ve yaşamayı seçmişti. Neslican’da bizim sahip olmadığımız her şey vardı. Kalbimiz bu nedenle onunla atmıştı. Neslican Tay için de, Dilek Özçelik için de ve hayatın değerini kalbi atanların toplamından daha çok bilen ama dünyadan daha kısa sürede ayrılmak zorunda kalan niceleri için de yaşamak zorundayız. Alışkanlıkların sayısız tekrarına dayanan, katı sınırlar içinde ve yapay bir hayatta kalma eyleminden bahsetmiyorum. Gerçekten “yaşamak”. Dolu dizgin. Hayatın her saniyesinin muhteşemliğinden hayrete düşerek. Sonsuz olasılıkları denerken ve sınırlarımızı zorlarken başımız dönerek. Çoktan vazgeçilmiş inanç ve umutlarımızı gömdüğümüz sandıklardan çıkararak. Bunu onlara borçluyuz.

Hakan Pınar: Mücadelenle hepimize örnek oldun. Nur içinde yat kardeşim.

Didem Güner: Enerjisi, mücadelesi, azmi, kararlılığı, hayata karşı duruşu, kendisini sevmesi… Ve kendisi gibi kanserle mücadele edenlere mutluluk, huzur, cesaret veren, tüm yaşadıklarına rağmen güler yüzüyle neşe saçan … Azmin geri kalanlara umut olacak. Mekânın cennet olsun. Allah ailene, sevdiklerine sabır versin…

Birol Aslan: Gülen yüzün ile mücadelenin sembolü oldun. Seni hiç unutmayacağız.

Ülgür Gökhan: “Belki kaybedeceğim ama savaşırken kaybedeceğim” Yaşama, insanlığa kazancın çok büyük oldu .

Rıdvan Uz: Mekanın cennet olsun.

Bülent Şarlan: Hayat enerjisi, mücadelesi ve kararlı olmasıyla kendisi gibi kanserle mücadele edenlere cesaret veren, tüm yaşadıklarına rağmen güler yüzüyle neşe saçan Neslican Tay’ı üç kez yenip 4. kez yakalandığı hastalığından dolayı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Azmin geri kalanlara umut olacak Neslican, huzur içinde uyu, mekanın cennet olsun.

Evren Kızoğlu: Yaşama azmin miras kaldı bize, mekanın cennet olsun kardeşim.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum