Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

"ŞİMDİ ÖNÜMÜZDE ZOR BİR YAZ VAR!"

Koronavirüs salgını dolayısıyla Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Mart-Nisan-Mayıs ayları olağan Meclis toplantıları, geçtiğimiz gün tek bir toplantı altında video konferans yöntemiyle gerçekleştirilmişti.

"ŞİMDİ ÖNÜMÜZDE ZOR BİR YAZ VAR!"
28 Mayıs 2020 - 12:24

 Tarihi toplantıda, zor bir döneme giren dünya ekonomisinden söz edilirken Türkiye’nin salgından çıkış stratejisine yönelik olarak da önemli değerlendirmeler yapıldı.

Ülkelerin 8 trilyon doların üzerinde önlem paketleri açıkladığını kaydeden Meclis Başkanı Osman Okyay, dünya ekonomisinin “Siyah Kuğu” olarak adlandırılan bir kriz yaşadığını ve belirsiz bir geleceğe doğru ilerlediğini belirtti.

“Şimdi önümüzde zor bir yaz var. Döviz gelirimizin azaldığı, işlerin yavaş seyrettiği, işsizliğin arttığı bir dönem geliyor. Bu dönemi ‘sosyal devlet’ anlayışıyla arkada mağdur bırakmadan geçirmemiz son derece önemli.” diyen Okyay, Türkiye’nin tıpkı salgınla mücadelede olduğu gibi güçlü bir salgından çıkış stratejisi de hazırlayacağını vurguladı.

 ÇTSO’nun haberine göre; video konferansla toplantının açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Osman Okyay, oda tarihinde ilk kez uzaktan erişimle gerçekleştirildiğini belirterek sözlerine başladı. Okyay, “Dünya aylardır, tarihin gördüğü en geniş etkili salgın olan COVİD-19 ile boğuşuyor. Şu ana kadar dünyada 5 milyon civarında insan salgına yakalandı ve ne yazık ki 320 bini aşkın kayıp yaşandı. Ülkemizde hasta sayısı 150 bini, vefat sayısı 4 bini geçti. Mayıs ayı itibariyle inişe geçen salgında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, hastalarımıza ise acil şifalar diliyorum.

Salgının bir başka yıkım boyutu, ekonomide yaşanıyor. Küresel ekonominin 1929 büyük buhranından bu yana ilk kez bu denli sert bir resesyon yaşadığı tahmin ediliyor. Dünya ekonomisinde büyüme tahmini artı yüzde 3’lerden eksi yüzde 3’lere çekilmiş durumda. Milyonlarca iflastan, yüz milyonlarca yeni işsizden bahsettiğimiz distopik bir dönemden geçiyoruz.

 OKYAY: “DAHA DAYANIKLI VE DAHA ESNEK OLABİLİRİZ”

Dünya genelinde ülkeler ve küresel kurumlar, salgının toplumsal ve ekonomik etkilerini dengelemek için 8 trilyon doların üzerinde önlem paketleri açıklayıp devreye aldılar. Bütün bunlara rağmen, belirsiz bir geleceğe doğru ilerliyoruz. Çünkü literatürde ‘siyah kuğu’ olarak tanımlanan bir kriz yaşıyoruz. Yani ‘beklenmedik’, ‘büyük etki yaratan’ ve ‘ancak ortaya çıktıktan sonra açıklanabilir’ özelliklere sahip bir krizden bahsediyoruz.

Bu sorun ne zaman biter, etkileri ne kadar derin olur kestirmek zor. Pek çok senaryo konuşuluyor. Liberal ekonominin küreselleşme faslını kapattığı, içe kapanma ve adalaşma döneminin başlayacağı ileri sürülüyor. Çin’in üretim hegemonyasından epeydir şikayet eden Amerika başta olmak üzere, gelişmiş ülkelerin bu ülkeden yatırımlarını çekeceği, küresel tedarik zincirinin yeniden tanımlanacağı ifade ediliyor. Türkiye’nin Covid-19 sonrası dönemin çekim merkezlerinden biri olacağı dillendiriliyor. Bütün bunlar olur ya da olmaz. Temel olarak bizim her duruma hazırlıklı olabilmemiz lazım. Bunun tek yolu da tarımdan sanayiye üretim gücümüzü, ticaret kabiliyetimizi, yenilikçilik kapasitemizi, insan kaynağımızı ve finans imkânlarımızı maksimum düzeyine ulaştırmaktır. Bu kaslarımızı çağın gerekleriyle uyumlu şekilde güçlendirebildiğimiz takdirde her türlü senaryo karşısında daha çevik ve daha dayanıklı ve esnek olabiliriz. Şimdi önümüzde zor bir yaz var. Döviz gelirimizin azaldığı, işlerin yavaş seyrettiği, işsizliğin arttığı bir dönem geliyor. Bu dönemi ‘sosyal devlet’ anlayışıyla arkada mağdur bırakmadan geçirmemiz son derece önemli. Bu nedenle hükümetimizin çok güçlü bir salgından çıkış stratejisi kurgulaması ve bunu güven verici, şeffaf bir şekilde uygulanması Türkiye algısını güçlendirip biz tıpkı salgınla mücadelede olduğu gibi pozitif ayrıştıracaktır. Evet, bu kriz bize hayat tarzlarının, tüketim ve iş yapış biçimlerinin köklü değişiminin hızlanacağını gösterdi.”

Okyay, sözlerine ayakları tamamlanan Çanakkale Köprüsü’nün kentimize hayırlı olmasını dileyerek son verdi. Okyay, “Bu karamsar günlerde bile kentimiz için iki güzel haber almak, bizi bir nebze de olsa neşelendirdi. Bunlardan bir tanesi, Çanakkale 1915 Köprüsü’nde ayakların tamamlanmış olması çok önemli bir aşama köprünün inşaatında. İnşallah kentimizi köprünün açılacağı 18 Mart 1922’den sonra çok daha hareketli bir dönem bekliyor olacak.” diye konuştu.

SEMİZOĞLU: “HER ŞEYDEN ÖNCE MORALE İHTİYACIMIZ VAR”

Yönetim Kurulu adına konuşma yapan Başkan Selçuk Semizoğlu; “Yaklaşık 2,5 aydır korona ile yatıp korona ile kalkıyoruz. Tüm Dünya ile birlikte biz de Ülke olarak büyük bir sınav veriyoruz. Başta Sağlık Bakanlığımıza şükran borçluyuz. Tüm dünyaya örnek olacak çalışmaları ile bu süreçte olağanüstü bir başarı sergilediler. Sağlık sektörünün her kademesinin her bir neferinden Allah razı olsun. Türkiye olarak verdiğimiz bu olumlu sınava katmer olarak Çanakkale’miz çok daha iyi durumda arkadaşlar. Bunda büyük katkısı olan Türkiye’yi tespit onların kontrolleri neticesinde ortaya çıkıyor Çanakkale Emniyet Müdürlüğü’ne ve Jandarma teşkilatımıza ayrıca teşekkür ediyorum.

Bu virüs ile mücadelede en başından beri üyelerimizin yanındayız. Devletimiz tarihine yakışır bir Devlet refleksi ile hızla kararlar alarak pek çok ekonomik tedbiri devreye soktu. Üyelerimize neredeyse her anında bu tedbirleri, gelişmeleri duyuruyoruz. Yereldeki uygulayıcılarda sıkıntılar olsa da bunları da çözmeye gayret ediyoruz.

Siz Meclis Üyelerimizden ricam, etrafınızdaki, ilgili komitenizdeki diğer arkadaşlarınız ile bunları paylaşmanız. Bizim her şeyden önce morale ihtiyacımız var. Biz Türk milleti olarak bu Covid-19’un üstesinden ekonomik olarak da Covid-19 üstesinden geleceğime eminim. Covid 19’un şimdi tam anlamı ile hissedilmeyen mali etkisinin piyasaya pompalanan finansmanın geri ödemesinin başlaması, kısa çalışma ödeneği gibi birçok desteğin sürelerinin bitmesi ile kış aylarında hissedileceğini düşünüyorum. Onun için her biriniz hesaplarını kitaplarınızı iyi yapmanızı istiyorum. Kısa çalışma ödeneği biz yılsonuna kadar uzatılsın diye talep ediyoruz. Belki yılsonuna kadar belki Eylül ayı sonuna kadar da üç ay daha ertelenebilir. Ama bütçede müsaade etmezse hiç ertelenmeme durumu da var arkadaşlar.” diye konuştu.

 

Kaynak: Çanakkale Gündem Gazetesi

YORUMLAR

  • 0 Yorum