'CENNETE GİDECEKSEM ÇANAKKALE KADAR BİR YER YETER'

Programda Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayan Gökhan’ın konuşmalarından başlıklar: 

“CUMHURBAŞKANI BENİ METHETMİŞTİ”

“Geçen sene de yoktum. Bir polemik oldu. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir yanlış anlama durumu oldu. Yanlış aktardılar kendisine. Kesinlikle yanlış anlaşılma var. Çünkü cumhurbaşkanımız birkaç sene önce ziyarete de gelmişti beni methetti. Diyarbakır’da karşılanmadığını ama Çanakkale’de kendisini karşıladığımızı söylemişti. Konuşmamam konusunda talimat verdi. Biz Çanakkale’de 18 Mart’ı kutluyoruz. Bir konuşma yapmıyorum burada ama onu da internetten yapıyorum. Çelenk töreninde Atamızın huzurunda olup onur madalyasını takacağız. Akşam da Fener Alayı’mızı yapıyoruz. Maalesef statta konuşma yapma şansım yok. Konuşmalar, resmi geçitler, mehterler, askeri geçitler ve esas tören şehitlikte gerçekleşiyor. Akşam da halk olarak Fener Alayı’nda beraber oluyoruz.”

“ÖN SEÇİM ŞARTTIR”

“Burada adaylık söz konusu olunca Sayın Muharrem Erkek’e ön seçimle aday olmak istediğimi söylemiştim. Tüm üyelerin katılımıyla 3000 kişi oy kullandı. Tüm üyeleri de seçimle seçtik. Hiçbir karışıklık yok şu anda. O yüzden ön seçim şarttır. Hiçbir tartışma kalmadı. Çanakkale’de partiye hakim grup yoktur. Çok çeşitli insan grupları vardır. 5 kadın ön seçim ile çıktı. 5 kadın ile rekor kırdık. İl Genel Meclisi’ne ilk kez 2 kadın çıkardık.”

“ÜRETİCİDEN TÜKETİCİYE ULAŞIMI SAĞLAYACAĞIZ”

“Çanakkale’de güneş enerjisi sistemini kurduk. Arıtma tesisimizin yarısını tesisi kullanıyor. Yarısını da satıyoruz. Bir buçuk ayda 46 bin TL kazandık. Bunun bir köyde olduğunu düşünebiliyor musunuz? Bunları yaygınlaştıracağız. Hem sağlıklı gıda çok önemli. Türkiye’de en büyük sorunlardan biri. Bir de üreticinin malını pazarlaması çok önemli. Tüketiciye ulaştıramama sorunu var. Biz ulaştırma noktasında yardımcı olacağız.”

‘CENNETE GİDECEKSEM ÇANAKKALE KADAR BİR YER YETER’

“Çevre için büyük mücadele veriyoruz. Şu anda cennetten bir köşedeyiz. Hep dua ederim Allah’a; ‘Cennete gideceksem Çanakkale kadar bir yer yeter’ diye… Kaz Dağları herhangi bir dağ değil orada bir ekosistem var. Burada hem su kaynağımızın hemen üstünde siyanürle altın işleme konusunda verilmesi konusunda büyük mücadele yapıyoruz. Yasal olarak haklarımızı arıyor ve kazanıyoruz. Ormanlarımız, on binlerce ağaç kesiliyor, çok yazık… Kaz Dağı köknarı diye bir ağaç var. Biz bunları kesiyoruz. Bu konuda hassasiyetimiz çok büyük. Çanakkale halkı da biliyor bunu. Aslında Türkiye’nin de buna karşı çıkması lazım. Hepimizin burası. Altın bizim topraklarımızda. Burada çalışan ise Kanada şirketi. Bize kalan ise %5’i.

“VATANDAŞ ARTIK KAVGA İSTEMİYOR”

“Öncelikle hukuk düzenimizi ve hukuk devleti anlayışımızı sağlamamız lazım. Özellikle yurtdışından gelenler için temel nokta hukuk. Türkiye demokratik süreçlere sahip çıkmalı. Ülke bu güvenceleri vermediği zaman yüksek faizle borçlanır. Türkiye’nin ciddi potansiyeli, eğitimli gençleri, çalışkan milleti ve verimli toprakları var. Aslında bizim çıkışımız çok kolay. Birlik ve bütünlüğümüzü sağlamak zorundayız. Vatandaş artık kavga istemiyor.”

“GÖBEKLİTEPE’DEN İTİBAREN…”

“’Bereket, huzur ve kardeşlik kenti’ diyorum sloganım bu. Tüm Türkiye bunu demeli. Dışarıya topyekün çaba gösterdiğimizi, demokrasimizi üst seviyeye çıkardığımızı söylemeliyiz. Dünyanın hiçbir noktası bu kadar medeniyetin kurulduğu toprak parçasına sahip değildir. Göbeklitepe’den itibaren düşünün. Biz birlikte kardeşçe yaşamak zorundayız.”

“ENGELLİLERİN EVE KAPANMASINI İSTEMİYORUZ”

“Kooperatifçilik ve çevre ile işe başlayacağız. Bu kent yaşlıların yoğun olduğu bir kent. Altın Yıllar Yaşam Merkezi’ne benzer bir Yaşlı Köyü yapacağız. İki katlı evlerden oluşan bir yaşam alanında; evinde hayatını sürdüremeyenlerin yaşayacağı doğa içinde bir yer olacak. Orada huzur içerisinde yaşamalarını sağlayacağız. Başlıklarımız belli. Engellilerimizin eve kapanmalarını istemiyor ve kendi kendine hayatlarını sürdürebilmelerini istiyoruz.”