Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

10 Aralık İnsan Hakları Günü!

10 Aralık İnsan Hakları Günü!
10 Aralık 2019 - 12:40 - Güncelleme: 10 Aralık 2019 - 12:45

10 Aralık insan hakları günü olması nedeniyle İHD Çanakkale şubesi bir basın açıklaması yayınladı İHD'nin yayınladığı basın açıklamasında şunları dile getirdi;

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 71. yılındayız. Bu yıl da İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde belirtildiği gibi barış, adalet, eşitlik, özgürlük ve insan onurunun korunmasını ve bunları güvence altına alacak demokrasi mücadelesi verilmesini savunmaya devam ediyoruz.

Evrensel Bildirge dünyada 500’den fazla dile çevrilmiştir. Bu özelliği ile de en çok dile çevrilen insan hakları belgesi olma özelliğini taşır.

Ama devletlerin demokrasi ve hukuk taahhüdünden giderek uzaklaşmaları insanlığın en önemli kazanımlarından birisi olan insan haklarının, hem bir referans sistemi hem de bir denetim mekanizması olarak zayıflamasına yol açmıştır.

Gelinen aşamada güçlü devletlerin bir araya gelerek oluşturduğu askeri ve ekonomik birliktelikler, insanların hak ve özgürlüklerini kullanmalarının önünde birer engele dönüşmüştür.

Tüm bu olumsuzlukların karşısında dünyanın her yerinde halklar özgürlük, adalet, eşitlik ve insan hakları talepleriyle itirazlarını yükseltmektedirler. Devletlerin ve hükümetlerin bu itirazlara yanıtı ise şiddetin her türünü sistematikleştirip yaygınlaştırma ve hayatın tek gerçeği olarak toplumlara dayatma şeklinde olmaktadır.

Dünyanın yaşamakta olduğu bu ağır kriz karşısında insan haklarını savunmak ve kurucu rolünü canlandırmak en asli görevimizdir. Bu kriz hali maalesef Türkiye’de de tüm yoğunluğu ve ağırlığı ile yaşanmaktadır. Ülke, resmen kaldırıldığı söylense de yapılan pek çok düzenleme ile kalıcılık/süreklilik kazandırılan bir OHAL rejimi ile yönetilmektedir.

Kurumlarımız tarafından bu yıl 16.’sı yapılan Türkiye İnsan Hakları Hareketi Konferansı’nda da ifade edildiği gibi “Yeni rejimin bir yönetim tekniği olarak belirsizlik yaratma gücü, günlük hayattan yüksek siyasete kadar her alanda hukuki, siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel bir çöküşe yol açmaktadır. Çünkü, belirsizlik rejimi sadece bir hukuki öngörülemezlik hali değil, kişilerin kendi belirlenimlerinin de sürekli tehdit altında olduğu bir korku iklimidir. Bu tür bir iklim, bir yandan toplumun üyeleri arasındaki ‘güvensiz’ bir ilişkiye yol açtığı için müşterek bağların çözülmesine neden olmuş, diğer yandan da bireylerin idare edenlerle ilişkisini beklentisel itaat olarak adlandırabileceğimiz bir uyma, hatta emredenin neyi emredeceğini düşünerek ona göre eyleme pratiğine dönüştürmüştür.

Ekonomik krizin etkisi ile işsizlik giderek artmakta ve buna bağlı olarak yoksulluk yaygınlaşmaktadır. İnsan haklarının amacı insanlığı korkudan ve yoksulluktan kurtarmaktır. Bu nedenle önümüzdeki dönem ekonomik ve sosyal hak alanında daha fazla mücadele edilmesi gerekmektedir.

Son söz yerine; insan eliyle gerçekleştiği için önlenebilir olan Türkiye ve dünyadaki bu kötücül sürecin son bulması ve barışçıl, demokratik, insan haklarına dayalı bir ortak yaşam idealini geliştirmek için çok daha fazla çaba göstereceğimiz aşikârdır.     

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum