Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

KADINLAR MEYDANDA BULUŞTU

Çanakkale’de, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilmesinin 85. yıldönümü nedeniyle çelenk sunma töreni düzenlendi.

05 Aralık 2019 - 16:17

Gerçekleştirilen törene Çanakkale Belediyesi Başkanvekili Fatma Kaynaş, Çanakkale Baro Başkanı Bülent Şarlan, Çanakkale Belediyesi Meclis Üyeleri, Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyon Başkanı Ezgi Deniz Çalışal, Çanakkale Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Sevgi Uluşal, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Törende konuşan Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyon Başkanı Ezgi Deniz Çalışal; “Bugün; yeni kurulan bir devletin ilerlemesi ve gelişmesi için, kadın ve erkek eşitliğinin sağlandığı kadınların hukuki, siyasi ve sosyal yaşamda erkeklerle eşit seviyede yer aldığı bir toplum düzeninin elzem olduğu düşüncesindeki, Ulu Önder Atatürk'ün öncülüğünde Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 85. Yıl dönümünü kutluyoruz. Ülkemizde kadınlara seçme ve seçilme hakkı 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde, 26 Ekim 1933'te köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık seçimlerinde, 5 Aralık 1934 tarihinde ise milletvekili genel seçimlerinde tanınmıştır. Atatürk kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin akabinde; "Siyasi hayatla, Belediye seçimleriyle tecrübe kazanan Türk kadını bu sefer de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin birçoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu salahiyet ve liyakatle kullanacaktır.” diyerek sözlerine devam etti.

Çanakkale Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Sevgi Uluşal ise; “Bizler, bu kentin birer kadını olarak, temsilci olduğumuz ve üzerinde yaşadığımız ülkemizde sorumluluklarımızın ne olduğunu biliyoruz. Bu ülkenin kadınlarının geçmişten günümüze taşıdıkları gücü, gösterdikleri mücadeleyi bilmekte, anlamakta, onu günümüzde yinelemekte yarar var diyoruz ve destansı İstiklal Savaşımızın bayrağını taşıyan, o ateşten yolda hürriyet ve eşitlik diye yürüyen, Anadolu Kadınının destansı mücadelesinden bugüne gelmek istiyorum. Kocası cephede, kendisi henüz 20 yaşında bir gelinken, kardeşini henüz şehit vermişken, 3 aylık bebeğini geride bırakıp Aziziye Tabyasını savunmaya koşan Nene Hatun, halkı işgallere karşı durmaya davet eden etkileyici konuşmasıyla bizzat Anadolu'ya çıkan Halide Edip, Halide Onbaşı, ömrü cephelerde savaşan babasının yanında geçen, henüz 12 yaşında onbaşı rütbesi alan Nezahat Onbaşı, kar yağarken cepheye götürdüğü top mermileri ıslanmasın diye üzerindeki paltosunu örten. Bebeğinin üzerine uzanarak soğuktan şehit olan Şerife Bacı. İşte o kadınlar ki diyor; ‘Türk Milletinin, kadınlı erkekli savaşlarda can vermeyi asla düşünmeyeceğini, eğer silah ve cephanemizin bulunmadığına ümit bağlıyorsa, düşmanları tırnaklarımızla boğacağımızı ve gerekirse toprağın üstü şerefsizce yaşamaktansa toprağın altında kahramanca yatmayı tercih edeceğimizi bildiririz’. Atatürk, ‘dünyada hiçbir milletin kadını, ‘ben Anadolu Kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu Kadını kadar himmet gösterdim’ diyemez’ demek suretiyle kadınlarımızın değerini ifade etmiş ve onları Kadın Devrimi ile diğer pek çok ülkedeki hem cinslerine göre ileri bir konuma getirerek, hak ettikleri şekilde onurlandırmıştır" diyerek sözlerine devam etti.

YORUMLAR

  • 0 Yorum