Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Çanakkale Organ Bağışında İlk 3'te!

3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası, yurtta olduğu gibi Çanakkale’de de unutulmadı. Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi doktorlarından Başhekim Ufuk Tali ve Anestezi ve Reaminasyon Uzmanı Dr. Azem Ülkü önderliğindeki sağlık ekibi de organ bağışının önemine dikkat çekmek adına bir basın toplantısı düzenledi.

07 Kasım 2018 - 11:03

Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr Ufuk Tali ve Anestezi ve Reaminasyon Uzmanı Dr. Azem Ülkü, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası kapsamında düzenledikleri basın toplantısında, organ bağışıyla ilgili açıklamalarda bulundular.

Hastanenin Organ Bağışı Birimi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Başhekim Op. Dr. Ufuk Tali, Türkiye’de organ bağışıyla ilgili istatistikleri gözler önüne seren konuşmasında “Ülkemizde toplamda organ bekleyen 26 bin hasta var. Bunların 22 bin 373’ü böbrek, 2 bin 142’si karaciğer, 1071’i kalp, 62’si akciğer, 285’i pankreas nakli bekliyor. Buna farkındalık yaratmak için ben de organ ve doku bağış formunu doldurarak organlarımı bağışlayacağım bugün” dedi.

Çanakkale’nin organ bağışında yüzde 60’lara varan bir rakama ulaştığını ifade eden Tali  “Çanakkale organ bağışı konusunda oldukça duyarlı bir şehir. İstatistiklere bakarsak ülkede organ bağışında en yüksek oranlara sahip ilk üç ilden biriyiz” sözlerini kullandı.

Hastane doktorlarından Azem Ülkü de, organ bağışının bir nevi ‘vasiyet’ anlamında geldiğini söyledi. Kişinin sağken organlarını bağışlamasının resmi bir bağlılığı olmadığını, ölümünün ardından ailesi tarafından onay alınması gerektiğini söyleyen Ülkü “Bu noktada aile, ölmüş olan yakının sağ iken sahip olduğu fikri bilmediğinden organ bağışına sıcak bakmıyor. Fakat kişi eğer sağken organ bağışında bulunup kart sahibi olursa o zaman ortaya manevi bir vasiyet çıkıyor” şeklinde konuştu.

Doktor Ülkü, kişinin beyin ölümü gerçekleştikten sonra yapılan işlemlere de değindi. Ortada organ bağışı isteği varsa ölünün organlarının bağışa uygun olup olmadığını anlamak için pek çok tıbbi testin yapıldığını vurgulayarak “Kalbine, böbreğine, ciğerlerine bakılıyor. Ölünün, bağış için uygunluk durumu inceleniyor. İşlem ancak tüm tıbbi süreçler bittikten sonra gerçekleşiyor. İstisna olarak ise sadece kornea alma durumu var. Ölü durumundaki bir kişinin ailesine sorulmadan alınabilecek tek organı bu. Bunun dışında tüm süreçler için izin gerekiyor” dedi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum