Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

BAŞKAN GÖKHAN BARBAROSLULARLA BULUŞTU

Millet İttifakı Belediye Başkan Adayı ve mevcut Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Türkmen’in Kahvesi’nde Barbaroslularla buluştu. Coşkulu kalabalık ile bir araya gelen Gökhan, yaptığı konuşmayla birçok konuya değindi.

21 Mart 2019 - 13:42

Başkan’ın konuşmasından konu başlıkları:

“KRAL ÇIPLAK DENİR YA BEN ÖYLE BİR İNSANIM”

“Size şikayetlerim var. Sizinle paylaşmak istiyorum. Beni biliyorsunuz. Belediye Başkanı olmadan önce de birçok görev yaptım. Dolayısıyla kral çıplak derler ya ben öyle bir insanım. Adaylardan birisi diyor ki; ‘Mürebbiyeleri ve şoförü vardı’. Benim hiçbir zaman mürebbiyem ve şoförüm olmadı. Babamın da olmadı. Dedemin de olmadı. Mürebbiyem yoktu, mürebninem vardı. Beni ninem büyüttü. Bizi kimse kişiliklerimiz üzerinden kimse eleştirmeye kalkmasın. Ben Çanakkale’de bilinen bir insanım ailem de bilinir.”

“İŞİ GÜCÜ BIRAKTILAR AFİŞLERE TAKTILAR”

“Bunlar tutmadı bu sefer afişlerimize taktılar. Cumhuriyet Meydanı’ndaki afişimizi indirmek için ne mücadele. Aman ya rabbim! Vilayet bir taraftan emniyet bir taraftan İl Seçim Kurulu bir taraftan emniyet bir taraftan. Karar üzerine karar. Allahtan Türkiye’de hukukun bir kısmı var. YSK’dan o afişlerin indirilmemesi için karar aldık. Düşünebiliyor musunuz Türkiye nerede? İşi gücü bıraktılar afişlere taktılar, YSK da kaldırılmasına gerek olmadığına karar verdi. Ne var bunda kıskanacak arkadaşlar? Halk beni beğeniyorsa istiyorsa; ne yaparsan yap buna çare yok. Köpürsen de beni seçecek bu Çanakkale.”

“ANKARA’DA PARSEL PARSEL SATILIYOR ÇANAKKALE’DE PARSEL PARSEL ALINIYOR”

“Çünkü ben Çanakkale halkının kaynaklarını verimli kullandım. Kimseye peşkeş çekmedim. Hiçbir yandaşıma hiçbir konuda kamu hakkını vermedim. Bunun için Çanakkale halkı bana güveniyor, beni istiyor. Onun için bu çağda, bu dönemde Türkiye’nin içinde bulunduğu durumda halk görüyor. Ankara’da ne olup bittiğini, parsel parsel satıldığını biliyor. Çanakkale’de ben parsel parsel belediyeye konut kazandırıyorum. Elbette ki bana verecek. Ne yaparsan yap bana verecek. Fotoğrafımı indirsen de bana verecek.”

“Allah Razı Olsun Beni Oraya Sokmayandan. Yuhlar Arasında Konuşma Yapıyordum Şimdi Cümle Alem Beni İzliyor”

“2 yıldır yeni bir moda çıktı. Belediye Başkanı törenlere katılmasın, konuşmasın. ‘Hay hay, olur’ dedik. Büyüklerimiz öyle emrederse gereği yapılır tabi. İsyan edecek durumda değiliz. 2 senedir şunu yapıyoruz; sabah Ata’mızın huzuruna çelenk koyuyoruz, İstiklal Marşı’nı okuyup saygı duruşunda bulunuyoruz. Bu sene onur madalyamızı da tören alanında taktık. Ondan sonra sosyal medyada konuşmamı yapıyorum. Ben konuşmamı yaparım. Bana hiçbir kimse engel olamaz. Eğer stat yoksa sosyal medya var. Sosyal medyada bütün dünya izliyor.Ben Çanakkale halkının olmadığı yerde zaten konuşma yapmam. Protokoler olarak söz veriyorlardı. Yuhlar arasında konuşma yapıyordum. Allah razı olsun beni oraya sokmayandan. Şimdi cümle alem beni izliyor. Herkes de bundan mutluluk duyuyor.”

“FATURAYI BİZE ÇIKARMAYA ÇALIŞTILAR UYANIKLAR”

“Törenlerimiz bitmiyor. Halkımızla on binlerle beraber Fener alayında coşkuyla yürüyoruz. Biz 18 Mart Deniz Zaferi’ni kutluyoruz. Bitiminde, geçmiş yıllarda ne yapıyorduk? Havai fişek atıyorduk. Bu sene atamadık. Faturayı bize çıkarmaya çalıştılar, uyanıklar. Yok öyle bir şey. Bu sene Fener Alayı’nı üstlendiler. ‘GESTAŞ atacak’ dediler. ‘Hay hay, buyurun atın’ dedik. Bekle Allah bekle. Telefonlarım çalmaya başladı. ‘Başkan havai fişek yok mu?’,‘Var kardeşim, GESTAŞ atacak.’‘E atılmıyor.’ Telefon, telefon. En son bir mesaj yayınladık, biz değil GESTAŞ atacak diye.”

“İSKELE MEYDANI’NDA HORON TEPERKEN ŞEHİTLER YOK MUYDU?”

“Afişler vardı her yerde. Programın sonunda ‘Havai Fişek Gösterisi’ yazıyordu ve bunu GESTAŞ yapacaktı. 50 tane şehit varmış, o yüzden atılmamış. Peki İskele Meydanı’nda horon teperken şehitler yok muydu? Bırak palavrayı. Bu Çanakkale halkına coşkuyu çok görüyorsunuz. Ne yaparsanız yapın Çanakkale halkı burada özgür yaşamanın, kardeşçe yaşamanın, bir arada yaşamanın mutluluğunu yaşayacaktır. Bundan sonra da bu devam edecektir.”

“BECEREMEDİLER! BUNDAN SONRA BİZE BIRAKACAKLAR”

“Sonra ne oldu? Ertesi gün Haluk Levent çıktı sahneye. Ben de sahneye çıktım. Yollar kapanmış. Alkışın bini bir para gidiyor. Haluk Levent’i bu sene için özellikle seçtik. O da hakkını verdi. Hemşerilerimizi coşturdukça coşturdu. Biz böyle yaparız. Bundan sonra bize bırakacaklar bunu. Beceremediler. Çünkü niyet kötü. Biz öne çıkmayalım. Yıllardır yapıyoruz. Kentli memnun. Ne oldu bu sene? Burada bu kıskançlıkla bir yere varmaları mümkün değil Çanakkale’yi kabul edecekler. Çanakkale bereketin, huzurun, kardeşliğin, özgürlüklerin refahın kenti.”

“BİZİM DERDİMİZ ÖZGÜR OLMAK DEĞİL ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ”

“Takmışlar. Niye özgürlük diyorsunuz? Özgür değil miyiz? Evet Allah’a şükür özgürüz. Çanakkale halkı sayesinde özgürüz. Bizim derdimiz özgür olmak değil özgürlüğümüzü kaybetmemek ona sahip çıkmak.”

“ÜLKEMİZİN BEKA SORUNU OLDUĞUNA İNANIYOR MUSUNUZ?”

“Bir de bu seçimlerde garip bir şey çıktı. Çanakkaleli hemşerilerim sizin beka sorununuz var mı? Ülkemizin beka sorunu olduğuna inanıyor musunuz? Bu topraklarda bitmedi mi? Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlerimizle bitmedi mi? En son İstiklal Savaşımızla ve Lozan antlaşmamızla Türkiye Cumhuriyetinin beka sorunu sona ermişti. Bundan sonra  da bu ülkede vatandaşlar, özgürlük içerisinde, bağımsızlık içerisinde yaşamayı sürdürecekler. Onun için olayı sapıttırmamalarını diliyorum. Çünkü bir beka sorunumuz var. Tarımda, eğitimde, sağlıkta, çevrede beka sorunumuz var. Atikhisar Barajımıza tecavüz etmek istiyorlar, altıncılarla barajımıza saldırıyorlar. Termik santrallerle de çevremizi mahvetmek istiyorlar. Ülkemizin yok ama Çanakkale’nin beka sorunu var. Onun için bunlara karşı mücadelemiz sürecektir.”

“BARBAROS MAHALLESİ’NDE NELER OLDU?”

“Bu mahallede, özellikle plaj mahallesi tarafında, iki katlı evlerimiz vardı. bu evleri 4 kata çıkarttık, yollarımızı genişlettik. Vatandaşın tek başına yapamadığını, bu şekilde başlattık ve oldukça da ileri gittik. Oba Mahallesi’nde de aynı işleri yaptık ve mahallemiz güzelleşmeye başladı. Atatürk Caddesi’nde 54 Evler diye bir yer vardı. Orayı da yıktık ve orayı da güzelleştirdik. DSİ’nin önünden yol geçmiyordu, o yolu da açtık. Altyapı çalışmaları kapsamında girmedik sokak, cadde bırakmadık. Bütün Barbaros Mahallesi’nin altyapı sorununa el attık. Yeni Kordon’un ileriki günlerde geri kalan kısmını da açacağız. İnönü Köprüsünü yaptık. Mahallemizde Altın Yıllar Yaşam Merkezi’ni yaptık. 65 yaş üstü insanlar sanatsal, sportif etkinlilerde bulunuyor. Mavi Bayraklı plajımız oldu. Burada Barbaros Mahallesi Çanakkale Belediyesi Özel Eğitim Merkezi’ni açtık. Sonuç itibariyle Çanakkale Belediyesine ait Sosyal Tesisleri Avcılar Kulübünün arkasında açtık. Eski Tekel şarap Fabrikası’nın yanındaki arsayı halka kazandırdık ve orada çocuklarla ilgili bir bili, sanat merkezi yapılması için Çanakkale Seramik ile protokol imzaladık. Önümüzdeki dönemde orası hizmete girecek. Çalışmalarımız devam ederken unutmadığımız sözlerimiz de var. Barbaros Mahallesi’ne bir semt pazarı sözümüz vardı. Atam Kreş’in arkasında Üretici Pazarı olarak pazaryerimizi en kısa zamanda bu mahalleye kazandıracağız. Mahalleli daha uzaklara gitmeden burada alışverişlerini yapacaklar. Atam Kreş’i yaptık, açtık. Bu mahalleden sonra diğer mahallelerde de kreşlerimizi açmaya devam edeceğiz. Yeni dönemde bu mahallede, gençler için yeni spor alanları, Altın Çağlar Çocuk Girişimcilik Merkezi, kütüphane, Sosyal Yaşam Evleri’nin yenilerini bu mahalleye kazandıracağız. Yaşlıların, hastaların, engellilerin ve ailelerin yanında olacağız. Yine bu mahalle onkoloji tedavisi olan, kemoterapi, radyoterapi olan hastaların barınacağı bir misafirhane yapacağız. Biga’dan, Çan’dan, Yenice’den her gün gidip gelen insanlar var. Burada hem hasta yoruluyor hem de insanlar, maddi olarak zora düşüyorlar. Bu soruna da çözüm bulduk. Ve en önemli projemiz, kooperatifleşmeyi esas almak. Kooperatifleşme hem meyve-sebze anlamında, hem kadın el emekleri anlamında, köy kadınlarının ürünleri anlamında tüketiciye daha iyi şartlarda ulaştırılmasını sağlayacağız. Enerji kooperatiflerini kuracağız. Enerji kooperatiflerinde rüzgar enerjisi, güneş enerjisi üretimi ve o köylerde bir gelir kapısı da yaratmış olacağız.”

“YENİDEN HESAP VERENİN YANINDA OLUN”

“Bana 5 yıl önce bir emaneti bir kez daha vermiştiniz. Kendi kaynaklarınızı bana emanet etmiştiniz ve bu emaneti ben, sizler adına harcadım, kullandım. Bu yaptığım hizmetler ve edindiğim mülkler, araç ve gereçler sizlere bir kitapçık ile takdim edildi. Şeffaf ve hesap verebilir bir belediye olmaya çalıştık. Ben yaptığım her şeyin hesabını dağıttığımız kitapçılarda anlatıyorum. Alnım açık, başım dik. Sizlerin bir kuruşunu israf etmedim, bir kuruşunu yandaşıma peşkeş çekmedim. Bütün kaynaklarınıza sahip oldum ve sizler için harcadım. Sizlerden haklarınızı helal etmenizi istiyorum, benden yana helal olsun. Ben, 31 Mart’ta yeniden oylarınızla Belediye Başkanı seçildiğimde, yine sizlerin huzuru ve refahı için, sizlerin, çocuklarınızın, yaşlılarınızın, engellilerinizin, ihtiyacı olan herkesin yanında olacağım. Ne kadar yapabileceğim imkan varsa, hepsini birer birer yapacağım. Çünkü bu tecrübe, önemli bir tecrübedir. Dolayısıyla neyin nerede eksik olduğunu görebiliyorum ve bununla ilgili projelerim var. 31 Mart sabahı kalkacaksınız, kahvaltınızı yapacaksınız ve ailenizle beraber sandığınıza gideceksiniz, oyunuzu kullanacaksınız. 31 Mart’ta demokrasiye katkıda bulunacaksınız, sizlerin vat5abndaşlık görevinizi yapmanızı istiyorum.  Sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyacaksınız ve tabi ki bana oyunuzu vereceksiniz. Kesinlikle hesap verenin yanında olun.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum