Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Ali Poyrazoğlu, 'Ben eskiden küçüktüm' ile Biga'da

Ali Poyrazoğlu, 'Ben eskiden küçüktüm' ile Biga'da
20 Mart 2017 - 11:52

Tiyatronun perdesinin, koltukların, kostümlerin, anıların, kulise asılı kalmış tiradların satıldığı bir açık artırmanın öyküsü, ben eskiden küçüktüm. Yaşama tutunmanın, insandan insana sevgi köprüleri kurmanın yolları. Kahkahalar atarak düş gücünün kapılarını aralayan, oyuncunun ve seyircilerin, tiyatro mucizesine dönüşen muhteşem valsi, ben eskiden küçüktüm... Ali Poyrazoğlu’ndan kaçırılmayacak muhteşem bir güldürü olan 'Ben eskiden küçüktüm', 21 Mart 2017, Salı günü saat 20:00'de Biga Atatürk Kültür Merkezi'nde sahnelenecek.

Oyun ile ilgili kendi sitesinde açıklama yapan usta sanatçı Ali Poyrazoğlu şu ifadeleri kullanıyor:

"Tiyatroya gelirsiniz... Oturursunuz koltuklarınıza... Ayak sesleri, konuşmalar, fısıldaşmalar... Öksürükler, minik kahkahalar. Biz içerdekiler, perdenin arkasındakiler... Oyuncular anlarız geldiğinizi. Üç vuruş... Üç zil... Gelmişsiniz, kapıyı çalıyorsunuz. "Giriniz" deriz... Açılır perde, girersiniz sahne denilen "Harikalar Alemi"nden içeriye... Perde öykünün üstünü örter. Birileri gelip kaldırsın diye bekler. Birileri seyircilerdir... Bir açtın mı perdeyi altından dünyalar çıkar; curcuna başlar.
Yaşama merhaba şenliğidir başlayan. Seyirci güler, eğlenir, düşünür, izlediklerini içinde biriktirir. Biriktirilenler, paylaşmak içindir. Paylaşmayacaksan niye biriktireceksin ki?

Oyun biter, perde iner... Sizin olmuştur artık öyküleri anlatılan insanlar. Tutkuları, nefretleri, sevinçleri, yalnızlıkları, aşkları, kavuşmaları sizin öykünüze karışmış, yaşamınızın bir parçası olmuştur. Akrabalarımızdır onlar... Hamlet, Romeo ve Juliet, Hürrem Sultan, Vanya Dayı, Vicdani, Cimri, Hastalık Hastası, Ferhad ile Şirin... Yaşamlarının en önemli kısımlarını biliriz. Yunus Emre, Kral Lear, Şeyh Bedrettin, Pembe Kadın, Canavar Cafer, Jül Sezar, Toros Canavarı akrabalarımızdır. Onların traji-komik yaşamları yaşamlarımıza eklenmiştir... Her seferinde yeni akrabalarınızla tanışın diye yeni oyunlar hazırlarız biz de... İçiniz daha zenginleşsin, kahkahalar atarak yaşama meydan oyun diye, oturdum bir oyun yazdım...

"Ben eskiden küçüktüm" oyuncuların, palyaçoların, kuklaların, canlı müziğin ve dansın iç içe geçtiği muhteşem bir güldürü... Tiyatronun, perdesinin, koltuklarının, kostümlerinin, anılarının, kulise asılı kalmış tiradların çok komik öykülerin satıldığı bir açık arttırmanın öyküsü. Yaşama tutunmanın, insandan insana sevgi köprüleri kurmanın yolları... Kahkahalar atarak düş gücünün kapılarını aralayan, oyuncuların ve seyircilerin, tiyatro mucizesine dönüşen görkemli valsi... "Ben eskiden küçüktüm" yazın ortasında kar yağan , oturma odasından gemilerin geçtiği, gökyüzünde iki tane ayın olduğu hayaller ülkesine yolculuk... Oyunun başında ben çıkıyorum sahneye ve diyorum ki: "Buyrun bayanlar baylar Düşgücü ülkesine yolculuk başlıyor. Sünnet yatağımı yelkenli yaptım. Gövdesi pirinçten, yelkenleri atlastan, halatları kurdeleden. Zaman oldu sakin sularda süzüldüm. Zaman oldu azgın dalgalarla boğuştum. Açtım yelkenleri daldım evlerin içlerine...Düşgücünün rüzgarıyla şişirirsen yelkenleri.. İster kral olursun, ister dilenci..." Bu muhteşem tantanayı yazan da benim yöneten de... Kuklaları Çek Cumhuriyeti'nde yaptırdık. Kukla ustası Karel Brozek. Fransa'dan sirk sanatları hocası getirdik, Dominique Denis. oyunumuzda kaptan pilot Ali Poyrazoğlu yönetiminde, Özdemir Çiftçioğlu"

YORUMLAR

  • 0 Yorum